Bugünlerde nereye baksanız yapay zeka inovasyonunun iş gücünü ve dünyayı nasıl değiştireceğine dair bir makale görüyorsunuz. Yapay zeka alanının ne kadar hızlı ilerlediğini düşündüğünüzde "geleceğin iş dünyası" dediğimiz şeyin tüm ivmesiyle evrildiği göze çarpıyor.
Zoom gibi şirketler yıllardır kullanıcı deneyimini geliştirmek ve iş süreçlerini otomatik hale getirmek için yapay zekadan faydalanmakta. Son aylarda; soru sormak, devam eden sohbetler oluşturmak, hikaye ve şiir yazmak, e-posta taslağı hazırlama ya da sohbet ve toplantıları özetleme gibi günlük görevlere yardımcı olmak için milyonlar tarafından kullanılan ChatGPT gibi büyük dil modeli deneyimlerinin patlamasıyla bu teknoloji ana akım hale geldi.
Her gün kodlama, İK süreçleri ve içerik yazma gibi geleneksel olarak bilgi işçilerinin alanına giren bölgelere kayan yeni yapay zeka inovasyonları çıkmakta. İnsanlar bunun kendileri açısından ne anlama geldiğini merak ediyor, biz de insan bağlantısını bu yeni teknoloji çağında önde ve merkezde tutmanın yollarını merak ediyoruz.
İnsan bağlantısı Zoom'da yaptıklarımızın merkezinde yer alır ve söz konusu yapay zeka olduğunda da bu yaklaşımımız değişmez. Yapay zekanın, önemli işlere odaklanmamıza olanak tanıyarak insanları bir araya getirme gücü olduğuna inanıyoruz. Üretkenliği arttıran, ekip arkadaşlarınızla iş birliğini güçlendiren ve müşterilerinizle bağlantı kurma yollarınızı geliştiren yapay zeka inovasyonlarımız tam da buna hizmet eder.
En son gerçekleştirdiğimiz Çalışma Hayatında Dönüşüm Zirvesi, yapay zeka ile insan bağlantısının kesişimine odaklanmıştır. Bu konuda yapay zeka uzmanı ve “Intelligent Automation” kitabının yazarı Pascal Bornet'ten daha iyi kim fikir yürütebilir? Bu yazıyı, yapay zekanın vaatlerini ve zamanımızı daha anlamlı işlere ayırmamıza nasıl yardım edebileceğini tartışmak için kendisiyle yaptığım ana tema konuşmasını temel alarak hazırladım.
İnsanların otomasyondan faydalanma yollarına odaklanan büyük bir otomasyon hayranısınız. Kimileri sizi bir teknoloji optimisti olarak görüyor. Yapay zeka inovasyonunun insanlara ne fayda getireceğini ve çalışma hayatımızı nasıl etkileyeceğini düşünüyorsunuz?
En büyük tutkularımdan biri dünyayı teknoloji aracılığıyla daha insan merkezli bir hale getirmek. Teknolojinin doğru kullanımının, sağlık, eğitim ve çalışma hayatını iyileştirerek insanlığı ilerletebileceğine inanıyorum. Hayatımız boyunca zamanımızın büyük bir kısmını çalışarak geçiriyoruz ancak çalışanlar üzerinde yapılan bir ankete göre çalışanların %85'inden fazlası çalışma hayatlarından tatmin olmuyor. Yapay zeka bizi bilgi işçiliğinden içgörü işçiliğine taşıyabilir.
İçgörü işçiliği ile neyi kastediyorsunuz ve buna nasıl ulaşabiliriz?
Günlük rutinimizde teknolojinin önemli ölçüde etki edebileceği ya da değiştirebileceği üç iş türü var. Görevlerimizin yaklaşık üçte birini oluşturan verimsiz toplantılar ve etkisiz e-postalar elenebilir. İşlerimizin diğer üçte birini oluşturan tekrar eden işleri, işlem faaliyetlerini, sıkıcı lojistik işleri otomatik hale getirilebilir.
İşlerimizin büyük bir kısmı elendiğinde ya da otomatik hale getirildiğinde zeka gerektiren faaliyetlere odaklanabiliriz. Bu iş türü, sadece biz insanların gerçekleştirebileceği işlerden oluşur: içgörü sağlamak, iş birliğini güçlendirmek ve karar almak. Burada teknolojinin oynadığı rol fikirlerimizi zenginleştirme desteği olarak öne çıkar.
Üretken yapay zeka, insanların ve şirketlerin fikirlerini ve çalışma biçimlerini zenginleştirmelerine yardımcı olan araçlardan biridir. Şirketler günümüzde bunu nasıl kullanıyor?
Sadece son birkaç ayda bile şirketlerde inanılmaz kullanım örneklerine rastladım. Örneğin, pazarlama sektöründe bir ekip müşterileri için kişiselleştirilmiş mesajlar üretmek üzere büyük dil modellerinden faydalanabiliyor. Bir finans ekibi, yan kuruluşlardan gelen yüzlerce finans raporunu işlemekte kullanabiliyor. Bir insan kaynakları departmanının, çalışanları için kişiye özel eğitim programı oluşturmak amacıyla kullandığını gördüm. Ben kendim günlük bir rutin olarak araştırma ve fikir oluşturma amacıyla kullanıyorum.
Bu teknolojinin sınırları hakkında haklı endişeler var, hatalı ya da uydurma yanıtlar üreten sohbet robotlarına dair raporlar gördüğümüz oldu. İnsanlar ChatGPT gibi üretken yapay zeka modellerini kullanırken neye dikkat etmeli?
Üretken yapay zekada hoşuma giden şey, teknolojiyle sohbet içine girmemize izin vermesi. Ancak büyük dil modelleri söyledikleri şeyin ne olduğunu anlamıyor. ChatGPT kullandığınızda sizinle iletişim kuruyor gibi görünüyor, bir şeyler biliyor gibi görünüyor ancak tek yaptığı sözcükleri toplayıp bir araya getirmek. Bu yüzden bu sistemlerden çıkan hatalı veya tutarsız bilgilere karşı uyanık olmalıyız çünkü en nihayetinde matematiksel sistemlerden başka bir şey değiller.
Yapay zekada bir yanlılık sorunu da var. Bu konudaki sorun ne ve nasıl kaçınabiliriz?
Evet, yanlılık taşıyan yanıtlara karşı da tetikte olmalıyız. Örneğin ChatGPT'ye bir doktor hakkında bir hikaye anlatmasını söylediğinizde doktoru erkek kimliğiyle betimleyecektir. Bu modeller insanlardan alınan verilerle eğitildiğinden, insan olarak sahip olduğumuz tüm önyargıları yanlılıkla yansıtır. Kullandığımız verilerin tek bir kaynaktan gelmediğinden emin olmalıyız. İnsanların önyargılarını göz önünde bulundurmak ve veri örüntülerine bakarken eleştirel bir gözlük takmak işe yarayabilir. Bu nedenle eleştirel düşünceyi beslememiz gerekiyor.
İnsanların yapay zekayı yaptıkları işe uyarlayıp dahil edebilmeleri için eleştirel düşüncenin yanında başka ne gibi beceriler geliştirmesi gerekir?
Bu yeni çağda geliştirmemiz gereken üç beceri var ve eleştirel düşünce bunlardan ilki. Teknolojinin yapamayıp da bizim yapabildiğimiz bir şey var, o da bize verileni sorgulamak. Şöyle sorabiliriz: "Bunun güvenilir olduğundan nasıl emin olabilirim? Bize tam resmi veriyor mu?" Bize doğru ya da yanlış olabilecek bir bilgi verildiğinde eleştirel düşünceye her zamankinden de çok ihtiyacımız olur. Eleştirme ve sorgulama yetisine sahip olmalıyız.
İkinci beceri ilişki oluşturabilmektir. Bilgisayarlar bunu hiçbir zaman bizden daha iyi yapamayacaktır çünkü biz başka bir insanın ne bekliyor olduğunu bilecek empatiye sahibiz.
Üçüncü beceri yaratıcılık. Burada büyük dil modellerinin yaptığından değil gerçek yaratıcılıktan bahsediyorum. ChatGPT, mevcut farklı bileşenleri birleştirerek bir hikaye anlatabilir. Yaratıcılık ise yeni bileşenler üreterek olur. Zihnimizde olan bitenle ilgilidir ama aynı zamanda kişiliklerimiz, birikimimiz veya bizi benzersiz yapan özel niteliklerimizle de ilgilidir. Biz yenilik yaratabiliriz ancak yapay zeka bunu yapamaz.
Otomasyon gibi alanlarda işletme kazançları olduğu kesin ancak birçok kişi bunun sahip oldukları işler açısından ne anlama geldiğini merak ediyor. Tüm bu yapay zeka inovasyonunun kendi rollerini alacağından endişelen bu insanlara ne söylerdiniz?
Bu daha önce de insanlık tarihinde yaşandı. Yeni bir teknoloji bulundu ve bu işsizliğe yol açtı ancak yeni iş alanları da yarattı. Bazıları bu yapay zeka inovasyon devrinin farklı olması için bir neden olmadığını düşünüyor. Bu da bir çeşit otomasyon.
Ancak bu sefer durumun farklı olduğunu savunan bir düşünce ekolü de var. Geçmişte kendimizi yeni konular çerçevesinde yeniden eğitecek zamanımız vardı. Bu sefer her şey çok hızlı ilerliyor. Yapay zeka yetenekleri üstel artış gösteriyor ve bize düşen ayak uydurmak, adapte olmak ve gitgide karmaşıklaşan bir dünyada nasıl öğreneceğimizi öğrenmek.
Az önce bahsettiğimiz bu üç beceri, yani eleştirel düşünce, ilişki oluşturma ve yaratıcılık, işçilerin teknoloji ilerledikçe işsiz kalma şansını azaltır. Ancak bu becerileri öyle bir seviyede geliştirmeliyiz ki neredeyse yeniden yaratma noktasında olmalı.
20 yıl sonra geleceğin iş dünyası neye benziyor olacak?
Teknoloji tekrarlı işleri daha iyi ve hızlı yürüterek ve insanların yapabildiklerini zenginleştirerek ek değer üretecek. Benim umudum bu değerin, Evrensel Temel Gelir gibi mekanizmalarla eşit olarak dağıtılması olur. Sadece zenginlerin teknoloji üzerinden çıkar sağlayıp daha da zenginleştiği bir gelecek istemeyiz. Teknolojiyle yürütülen gelecek herkese ait ve kimse dışında bırakılmamalı. İyi tarafından bakıldığında teknolojinin bizi zorlu işlerden kurtarması sayesinde geleceğin iş dünyası daha az çalışmamıza olanak tanıyabilir. Bu sayede boş zaman etkinlikleri, aile ve arkadaşlara yani bizi insan yapan şeylere daha fazla zaman ayırabiliriz!
Bizimle içgörüsünü paylaşan Pascal'a çok teşekkür ederim. Sohbetimizin daha büyük bir kısmına ulaşmak ve müşterilerimizin yapay zekayı işlerine dahil etme yolları hakkında daha fazla bilgi almak için talep üzerine sunduğumuz Çalışma Hayatında Dönüşüm Zirvesi videosuna bakabilirsiniz.