13 Uzmandan İş Yerinde Mutlu Bir Ortamı Destekleme İpuçları

İş dünyası bugünlerde çok farklı görünüyor. Bu uzmanlar ve düşünce liderleri, iş arkadaşlarınızla daha iyi bağlantılar kurma ve ekipleri daha iyi motive etmeye dair bilgiler ve ipuçları paylaşarak değişime yön vermenizde size yardımcı olmaya hazır.

grup lobide

Bu günlerde, çoğumuz bazı günler ofiste bazı günler evimizden çalışıyoruz. Dijital etkileşimler artık yaygın kullanılıyor ve çalışanlar zaman zaman belirli koşullar altında yüz yüze görüşüyor.

 

Bu yeni, hibrit yaklaşım, çalışanlar için daha fazla esneklik ve özerklik sağlasa da bu yeni iş ortamında bir ekibin nasıl yönetileceğine dair eksiksiz bir kural kitabı yoktur. Bu durum liderleri cevaplardan ziyade yeni sorularla karşı karşıya bırakır:

  • Dağıtılmış iş gücünüzü nasıl birleştirir ve birbirine bağlarsınız?
  • Çalışanlarınızı motive etmek ve ilham vermek sizin için ne anlama geliyor?
  • Çalışanları başarıya hazırlamak için hangi yeni süreçler ve araçlar gereklidir?
  • Çalışan mutluluğunu nasıl artırıyor ve olumlu alışkanlıkları nasıl teşvik etmek için neler yapıyorsunuz?

 

Bu soruların tek bir doğru yanıtı olmasa da yol gösterici bir ilkeden bahsedebiliriz: çalışanlarınızı neyin harekete geçirdiğini anlayın. En azından uzmanlar böyle söylüyor.

 

Bu kılavuzda, hepsi iş yerinde iş kültürü, iş yönetimi ve iş iletişimi alanlarında farklı metodolojiler kullanan düşünce liderlerine görüşlerini sorduk ve ne tür ipuçları verebileceklerini öğrendik. Görüştüğümüz uzmanlar, insanlar olarak kim olduğumuzu anlamanın ve içsel mekanizmalarımızdan nasıl yararlanacağımızı keşfetmemin etkili bir iş birliği sağlamamıza, olumlu alışkanlıklar geliştirmemize, güveni teşvik etmemize ve daha fazlasına yardımcı olacağını ifade ediyor. İşte uzmanlarımızın paylaştıkları öneriler:

İş gücünüz arasında bağlantılar kurun

Ekip uyumu oluşturun
Jay Van Bavel

Jay Van Bavel

Psikoloji ve Sinir Bilimleri Profesörü

Ekip uyumu oluşturun

Jay Van Bavel, New York Üniversitesi'nde psikoloji ve sinir bilimi profesörüdür.

Daha geniş bağlantı olanakları bu yeni hibrit ortamda kendiliğinden desteklenen bir şey değil. Bu durum liderlere, hepimizi bir araya getirmek ve güven inşa etmek için yeni yollar bulma sorumluluğunu yüklüyor.

 

Jay Van Bavel'e göre, esnek işgücü liderleri için yeni bir görev var: "biz" duygusu yaratmak. Esnek çalışmayı geleceğe taşımak istiyorsak, çalışanların evden çalışmanın getirdiği bireysel kimliği aşmalarına ve bir grup kimliğine bağlanmalarına yardımcı olmamız gerekiyor. Bu da işbirliğini ve inovasyonu teşvik eder.

 

Van Bavel'in liderlerin bu ortak kimliği geliştirmeye nereden başlayabilecekleri konusunda da birkaç önerisi var:
  • Herkesin ulaşmak için birlikte çalıştığı ortak hedefler belirleyin
  • Tüm ekip üyelerinin başarılarını takdir etmek için toplu ödüller belirleyin
  • Ortak amaç duygusunu güçlendirmek için hikayeler paylaşın
  • Herkesin daha büyük bir şeyin parçası olarak uyumlu çalışması için semboller oluşturun
  • Kapsayıcı davranışlara yönlendirmek için sosyal normlar oluşturun
  • Diğer kişilerin liderliğinizi takip etmeleri için onlara ilham verme amacıyla "bizden biri" anlayışıyla hareket edin

Büyük kuruluşlar sağlıklı normlara sahiptir. Bu nedenle, bu normların neler olduğu hakkında dikkatlice düşünmeniz, bunları diğer kişilerle paylaşmamız ve normlara uygun davranan kişileri ödüllendirmemiz gerekir.

Jay Van Bavel

Evde ve ofiste işbirliği arasında köprü kurun

Tessa West

Tessa West

Psikoloji Doçenti

Tessa West, New York Üniversitesi'nde Psikoloji Doçenti olarak çalışmaktadır.

Tessa West'e göre, tüm çalışanların fiziksel etkileşimle birlikte bağlamsal bilgiler edinmesini kolaylaştırmak için video toplantılarından faydalanmanın birkaç yolu bulunuyor. West, bu sayede evdeki çalışanlarla ofisteki çalışanlar arasında bağlantı sağlanabileceğine inanıyor.

 

İşte West'in hibrit iş gücü için en uygun ortamı yaratmaya yönelik beş video toplantı ipucu:
  1. Mümkün olduğunca az ekran kullanın: Çalışanlar aynı odayı paylaşıyorsa aynı kamerayı kullanmalarını isteyin. Böylece mikrofon ve kamera gibi girdi kaynakları birbirini etkilemez ve odadaki kişiler arasındaki sözsüz iletişime odaklanabilirsiniz.
  2. Sırayla söz alma kuralları oluşturun ve konuşmacı görünümü kullanılmasını: Kurallar koymak, katılımı artırmaya ve West'in "buldozerler" olarak adlandırdığı, konuşmaları domine eden kişilerin olumsuz etkilerini azaltmaya yardımcı olur.
  3. Sohbeti stratejik olarak kullanın: Bazı kişiler konuşmacı yerine yalnızca sohbete odaklanabilir veya bu durumun tam tersi yaşanabilir. Bu nedenle, sohbeti herkes için tutarlı bir deneyim yaratacak şekilde kullandığınızdan emin olun.
  4. Aranıza yeni katılanlar için yüz yüze fırsatlar yaratın: Liderler, çalışanların ne zaman ve ne şekilde yüz yüze etkileşimde bulunacaklarına dair direktifler vermemeli ancak ekibe yeni katılanların diğer ekip üyeleriyle fiziksel etkileşime girebilmesi için doğal fırsatlar yaratmalı ve çalışanları bu fırsatları değerlendirmeye teşvik etmelidir.
  5. İş ağı oluşturma vakitlerini öncelik haline getirin: İster yüz yüze ister uzaktan olsun, her çalışan iş ağı oluşturma fırsatlarına ihtiyaç duyar.

Uzaktan çalışanların bu gayri resmi etkileşimlere girmesi için yapılar oluşturmalı ve sadece insanlara ulaşacaklarını varsaymamalısınız. Uzaktan çalışan insanlar için su soğutucusu sohbetleri yapılmıyor.

Tessa West

Çalışanlarınızı motive edin ve onlara ilham verin

Yıkımı desteklemek için kültürü değiştirmek

Charlene Li

Charlene Li

Dijital Dönüşüm Uzmanı & Yazar

Charlene Li bir dijital dönüşüm, liderlik ve müşteri deneyimi uzmanıdır. Li, Fast Company tarafından iş dünyasındaki en yaratıcı kişilerden biri seçilmiştir ve New York Times'ın en çok satanlar listesine giren Open Leadership de dahil olmak üzere altı kitabın yazarıdır.

Bugünlerde, kesinti norm haline geldi. Kesintiler karşısında nasıl hayatta kalınacağını ve hatta nasıl başarılı olunacağını öğrenmek çok önemlidir. Charlene Li, bu dönemde hem çalışanları hem de müşterileri desteklemek için günümüz liderlerinin kurumlarının kültürünü yıkımı kucaklayacak şekilde değiştirmeleri gerektiğini iddia ediyor.

 

Bu kültürel değişimin gerçekleşmesini sağlamak üç ilkenin benimsenmesini gerektiriyor:
  • Açıklığı sürdürün: Liderler, sürekli bilgi paylaşarak ve şeffaf karar alma sürecini teşvik ederek güven oluşturabilir ve hesap verebilirliğe dayalı bir ortam yaratabilir.
  • Her çalışana destek olun: Her çalışanın neler yapabileceğini ve yapamayacağını anlamasına yardımcı olun. Bu sayede, kendi güçlerini öğrenmek için beklemeleri gerekmeyecektir.
  • Eylem için önyargılı olun: Harekete geçmek için hangi bilgilere ihtiyacınız olduğuna karar verin. Kendinize şunu sorun: "Bir karara varabilmek için cevaplamamız gereken tek soru nedir?"

Burada fark etmeniz gereken en önemli şey, lider olmak için değişim yaratıyor olmanız gerektiğidir. Çünkü eğer değişim yaratmıyorsanız, o zaman bir lider değil, bir yöneticisinizdir - statükoyu yönetiyorsunuzdur.

Charlene Li

Yaygın eğilimleri anlayın

Gretchen Rubin

Gretchen Rubin

Podcast Sunucusu & Yazar

Gretchen Rubin, ödüllü bir podcast sunucusu ve New York Times'ın en çok satan yazarıdır.

Çalışanlarınız artık tek bir yerde değil, bu da onları neyin motive ettiğini anlamanın her zamankinden daha önemli olduğu anlamına geliyor. Gretchen Rubin'e göre, "Dört Eğilim" olarak bilinen bir kişilik çerçevesi ile kendinizi ve çevrenizdekileri daha iyi anlayabilirsiniz. Rubin'in çerçevesi tek bir soruya dayanıyor: Beklentilere nasıl yanıt veriyorsunuz? Nasıl tepki verdiğiniz dört eğilimden birini yansıtır:

  • Destekleyici: Upholders hem dış hem de iç beklentileri kolayca yerine getirir - son teslim tarihlerine uyarlar, insanların onlardan ne istediğini bilmek için isteklidirler ve kendilerinden çok şey beklerler. Uygulamaya ve kendi kendilerini yönlendirmeye odaklanırlar, bu da başkaları tarafından genellikle katı olarak algılandıkları anlamına gelir.
  • Sorgulayıcı: Sorgulayıcıların eylemleri söz konusu eylemin kendileri için anlam ifade edip etmemesine bağlıdır. Her şeyi içsel bir beklenti haline getirirler. Planlı olmayan değişikliklere ve fark ettikleri adaletsizliklere karşı direnirler. Herhangi bir şey yapmak için nedenleri ve gerekçeleri olması gerekir.
  • Uysal: Uysal karaktere sahip kişiler diğer kişilerin beklentilerini karşılarlar ancak içsel beklentileri karşılamakta zorlanırlar. Her koşulda başkalarına yardım edebilirler ancak kendileri adına çaba göstermekte sorun yaşarlar. Bu durum mükemmel bir ekip üyesi, arkadaş veya aile üyesi olmalarını sağlar. İçsel beklentilerini yerine getirebilmeleri için bu beklentileri güvenebilecekleri bir dış kaynaktan somut bir şekilde duymaları gerekir.
  • İsyankar: İsyankarlar her iki türden beklentilere de direnirler ve işleri kendi tarzlarında kendi istedikleri zaman yaparlar. Çoğu zaman kendilerini bile dinlemezler. İsyankarlar için kimlikleri çok değerlidir. Mevcut öz algılarını besleyen unsurlara dayalı kararlar alırlar.

Bir aracın [iş arkadaşınız] için gerçekten işe yaramış olması, sizin için de işe yarayacağı anlamına gelmez ya da tam tersi. Sadece bu farklılıkları anlamalı ve onlara saygı duymalıyız.

Gretchen Rubin

Güven oluşturmak için ne gerektiğini belirleyin

David Horsager

David Horsager

Trust Edge Liderlik CEO'su & Yazar

Trust Edge Leadership Institute CEO'su David Horsager aynı zamanda bir iş stratejisti, açılış konuşmacısı ve yazardır.

David Horsager'a göre güven, başarılı bir iş stratejisinin temel taşıdır - liderlerin, çalışanların yeni süreçleri ve değişiklikleri benimsemesini beklemeden önce bunu teşvik etmeleri gerekir. Aslında, The 2021 Trust Outlooktarafından yapılan araştırma, insanların bir yerde çalışmak istemelerinin 1 numaralı nedeninin liderliğe güvenmeleri olduğunu ortaya koyuyor. Peki gerçekte nasıl güvenilir olursunuz?

 

Horsager, sekiz temel dayanaktan oluşan bir çerçeve ile ifade ettiği birkaç öneri sunuyor:
  1. Netlik: Açık olun ve belirsiz veya aşırı karmaşık olmaktan kaçının.
  2. Şefkat: Kendiniz dışındakileri de önemseyin.
  3. Karakter: Kolay olanı değil doğru olanı yapma odaklı olun.
  4. Uzmanlık: Alanınızla ilgili güncel bilgiler edinin ve yetenekleriniz üzerinde çalışmaya devam edin. Zamana ayak uydurun ve becerikli olun.
  5. Bağlılık: Sıkıntılar yaşadığınızda bile amacınızdan sapmayın.
  6. Bağlantı: Başkalarıyla iş birliği yapmaya istekli ve arzulu olun.
  7. Katkı: Yardım etmeye istekli olun ve kanıtlanmış sonuçlar gösterin.
  8. Tutarlılık: Güvenilir bir izlenim yaratmak ve bunu güçlendirmek için herkese eşit yaklaşın.

Yenilik konusunda sorun yaşadığınızı mı düşünüyorsunuz? Ekibinizin yenilikçi yönünü güçlendirmenin tek yolu, çalışanların fikirlerini paylaşabilmeleri ve daha yaratıcı olabilmeleri için güveni artırmaktır.

David Horsager

Cesareti geliştirin

Lauren Eskreis-Winkler

Lauren Eskreis-Winkler

Yardımcı Doçent

Lauren Eskreis-Winkler, Northwestern Üniversitesi bünyesindeki Kellogg School of Management'ta çalışan bir yardımcı profesördür.

Lauren Eskreis-Winkler'a göre başarının sırrı yetenek ya da beceri değil, cesarettir. Eskreis-Winkler, başarı ile bağlantısını ve insanların bunu geliştirmek için neler yapabileceğini belirleyerek yıllar boyunca cesaret üzerine çalıştı. Daha cesur bir insan olmanın ya da başkalarının daha cesur bir insan olmasına yardımcı olmanın üç temel yolunu özetledi:

  1. İnançlarınızı değiştirerek deneyime öncelik verin: Belirli bir konuda pratik deneyimleri olmayan kişiler o konuda cesur davranamazlar. Ne yapacaklarını bilemezler veya yapamayacaklarına inanırlar. Her şeyden önce, deneyimle ilgili inançlarınızı değiştirin ve hüsran duygusunun veya hata yapma korkusunun ileri adım atmanızı engellemesine izin vermeyin.
  2. Motivasyon kazanmak için tavsiyelerde bulunun: Birisi bir işi ertelediğinde veya bir işte başarısız olduğunda bunun nedeni genellikle işi nasıl tamamlayacakları konusunda eksik bilgi sahibi olmaları değil motivasyondan yoksun olmalarıdır. İleriye dönük planlar yapma özgüvenine sahip değilseniz gerçekten bu özgüvene sahip olana kadar öyleymiş gibi davranın. Bir uzman gibi davranın, başkalarına tavsiyelerde bulunun ve değer katabileceğinizi kendinize hatırlatın.
  3. Gelişme odaklı bir zihin yapısına sahip olun: Gelişme odaklı veya sabit zihin yapısından hangisine sahip olduğumuz bizim kararımıza bağlıdır. Yeteneklerin esnek ve değişken olduğuna ya da doğuştan geldiği ve değişmez olduğuna inanırız. Zihin yapımızın herhangi bir konuda ısrar edip etmeme kararlarımız üzerinde muazzam bir etkisi bulunur. Değişimin mümkün olduğuna inanmıyorsanız neden değişmeye çalışasınız ki? Gelişme odaklı bir zihin yapısını benimseyip öğrenme arzusuyla dolu olduğunuzda cesaretli olmanın da temelini oluşturursunuz.

İnsanlar başarının düz bir ok gibi göründüğünü düşünüyor ve bence bunun nedeni genellikle başarılı olan insanların başarılarını fazlasıyla paylaşması. Başarı gerçekten de eğri büğrü bir çizgiye benziyor, kimse nereye gittiğini bilmiyor ve başarısızlıklarla dolu.

Lauren Eskreis-Winkler

Motivasyonu nasıl sağlayacağınızı tanımlayın

Lindsay McGregor

Lindsay McGregor

Vega Factor Kurucu Ortağı & Yazar

Lindsay McGregor, Vega Factor 'ün kurucu ortağı ve çok satan Primed to Perform kitabının ortak yazarıdır.

Motivasyon, liderlerin nasıl ustalaşacakları konusunda kafalarını kurcalayan zor bir konudur. Lindsay McGregor'a göre motivasyon, liderlerin çalışanların en iyi çalışmalarına etkili bir şekilde ilham vermek için uygulayabilecekleri bir çerçeveye indirgenebilir. "Güdü Spektrumu" olarak adlandırılan bu çerçeve, doğrudan ve dolaylı olmak üzere iki güdü kategorisi halinde düzenlenebilir.

 
Doğrudan motivasyonlar
  • Oyun: İşinizle ilgili aktiviteleri seviyorsunuz.
  • Amaç: Kimliğiniz, değerleriniz ve inançlarınızla uyumlu olduğu için yaptınız işin sonucunu seviyorsunuz.
  • Potansiyel: Çalışmanızın nihai sonucunu önemsiyorsunuz veya daha ileri bir hedefe ulaşmak için bir basamak olarak görüyorsunuz.
 
Dolaylı motivasyonlar
  • Duygusal gereçler: Bir şey yapma konusunda baskı veya suçluluk hissediyor ya da dış etmenlerden etkileniyorsunuz.
  • Ekonomik: Üzerinizdeki finansal baskı sizi çalışmaya zorluyor veya bir ödül kazanmak ya da cezadan kaçınmak için bir şeyler yapıyorsunuz.
  • Atalet: Bir şey yapmanızın sebebi her zaman bir şeyler yapıyor olmanız.

 

Bu motivasyon spektrumunun belirli kısımları, McGregor'un taktiksel ve uyarlanabilir olarak tanımladığı iki uygulama türünden biriyle sonuçlanabilir.

  1. Taktiksel: En iyi uygulamaları takip edin, planlara bağlı kalın, talimatlara uyun
  2. Uyarlanabilir: Daha iyi bir uygulama gerçekleştirin; yaratıcılık, yenilik ve problem çözmeye odaklanın

 

Hem dolaylı hem de doğrudan motivasyonlar ile taktiksel uygulamalar elde edebilirsiniz. Buna karşın, uyarlanabilir uygulama ise yalnızca doğrudan motivasyonla elde edilebilir.

Bir şeyi yapmanın 'oyun' veya 'amaç' nedeninin ne olduğunu düşünmek için bir dakikanızı ayırın. 'Oyun', bunu yaparken öğrenmenin ilginç olacağı şey anlamına gelir ve 'amaç', bunu yapmanın etkisinin ne olduğu anlamına gelir. Bu bir kez ikinci doğa haline geldiğinde, büyük ölçüde dönüştürücü hale gelir.

Lindsay McGregor

Doğru süreçler ve araçlarla çalışanlarınızı başarıya hazırlayın

Toplantılarınızı en üst düzeye çıkarın

Mark Bowden

Mark Bowden

TRUTHPLANE Kurucusu ve Başkanı

Mark Bowden, dünyaca ünlü bir beden dili uzmanı, açılış konuşmacısı ve çok satan bir yazardır. TRUTHPLANE'in kurucusu ve başkanıdır.

İş her yerde olur: evde, ofiste, havaalanlarında, kafelerde - adını siz koyun. Konumdan bağımsız olarak iş arkadaşlarınız ve müşterilerinizle bağlantıda kalmak için hibrit işbirliği sanatında ustalaşmanız gerekir. Mark Bowden, hibrit toplantılarınızdan en iyi şekilde nasıl yararlanabileceğinize dair 12 ipucu ve püf noktası verdi:

 

Bu kültürel değişimin gerçekleşmesini sağlamak üç ilkenin benimsenmesini gerektiriyor:
  1. Çok küçük boyutlu içerikler oluşturun: Hedef kitlenizin ilgisini çekecek kısa anlar yaratmanız ve içerik parçaları oluşturmanız gerekir.
  2. Aktif katılımı teşvik edin: Samimi bir ortam oluşturun, dikkat çekici görseller ve kalıcı etkileşim fırsatlarıyla içeriğinizi zenginleştirin.
  3. Sohbet edin: Toplantı sırasında etkileşime girebileceğiniz bir partner bulmaya çalışın, diğer kişilerin rahat hissetmesini sağlayacak bir diyalog başlatın.
  4. Göz teması kurarak bağlantı oluşturun: Kamerayı göz hizasına getirin, öne doğru eğilin ve jestlerinizi kameranın görebileceği şekilde yapın.
  5. Arka planınızın sizi yansıtmasını sağlayın: Ortamınızı düzenlerken tutkularınızı ve ilgi alanlarınızı yansıtmasına özen gösterin, kişisel fotoğraflarınızı veya sevdiğiniz nesneleri sergileyin.
  6. Ses ekipmanınızın net ve güvenilir olduğundan emin olun: Katılımcıların sizi ne kadar rahat duyabileceğini test edin. Sesiniz kısık geliyorsa ses kalitesini korumak için harici kulaklık ve mikrofonun yanı sıra sabit bir internet bağlantısı kullanın.
  7. Sessizlik konusunda rahat olun: Sessizliği bir fırsat olarak görmek, diğer kişilerin yorumda bulunması veya soru sorması için güvenli bir alan yaratır ve genel olarak daha ilgi çekici bir diyalog oluşturmaya teşvik eder.
  8. Kaynaklarınızı bilinçli kullanın: Sanal ortama daha fazla saygı duyan ve ondan daha fazla yararlanan bir ortam oluşturun .Kameraya daha fazla bakmak için işaretler ve fiziksel hatırlatıcılar koymakla işe başlayın.
  9. Üslubunuzu ve konuşmanızın tonunu uygun şekilde ayarlayın: Hiçbir katılımcının kendisine hitap edilmediğini hissetmemesi için üslubunuzu ve tonunuzu uygun şekilde ayarlayın. Uzak katılımcılarla daha iyi etkileşim kurmak için daha canlı hareketler yapabilir, yüz yüze konuştuğunuzda ise tonunuzu sakinleştirebilirsiniz.
  10. Düzenli olarak katılımcılara doğrudan hitap edin: Toplantılarınızı düzenlerken duygu belirten hareketlere dikkat edin. Bu sayede, katılımcıların ihtiyaçlarını ifade etmelerini kolaylaştırır ve onlara konuşma fırsatı vermiş olursunuz.
  11. Görseli genişletin: Kimseyi kamerasını açmaya zorlayamasanız da toplantı katılımcılarına ekstra görselle ortamın daha ilgi çekici ve kapsayıcı olduğunu hatırlatabilirsiniz.
  12. Destekleyici olun: Uzaktaki katılımcıları dahil etmeyi amaçlayın ve çağrı sırasında onları destekleyin. Bu sayede, konuşma konusunda kendilerini daha güçlü hissedeceklerdir.

Sessizlikten korkmayın [bir toplantıda]. İnsanların hesaplama yapması ve bir cevapla geri dönmesi zaman alır. Kitlenizin yanıt vermesine zaman ayırarak, gezegenin dört bir yanındaki insanlarla gerçekte neler olup bittiğini gerçek zamanlı olarak öğrenebilirsiniz - bu modern bir mucizedir.

Mark Bowden

İlgi çekici bir sunum yapma sanatında ustalaşın

Dan Roam

Dan Roam

Yazar

Dan Roam, iş görselleştirme ve iletişim netliği üzerine yazılmış beş uluslararası çok satan kitabın yazarıdır.

Dan Roam'a göre, hikayeleri anlatmak için görselleri kullanmak, bir mesajı iletmenin en güçlü yollarından biri. Sunumlarınızı çizimler ve görsellerle zenginleştirerek kendi zihninizdekileri netleştirebilir ve karşınızdakinin de aynı şekilde görüp görmediğini teyit ederek karşılıklı anlayışı ve daha iyi bağlantıları teşvik edebilirsiniz.

 

Sununuzu anlatmaya çalıştığınız ve görsellerle hayat bulan bir hikaye olarak düşünün. Roam'un "görsel kod çözücü" olarak adlandırdığı bir mekanizma ile ifade ettiği üzere, daha basit genellikle daha iyidir. Görsel kod çözücü, bir hikayeyi kolayca göstermek üzere tasarlanmış görsel bilgileri sunmak için kullanılan dört bileşenli bir yapıdır. Bu dört bileşen şunlardır:

  • Başlık: Hikayenizin başlığını yazın, kısa ve neşeli bir başlık tercih edin ve başlığınızın anlatmak istediğinizi doğrudan anlattığından ve vermek istediğiniz mesajı yansıttığından emin olun.
  • Kim ve ne: Kendiniz ve hikayenize dahil olan iki ila üç kişi ile birlikte hikayenizdeki bir nesneyi veya şeyi temsil eden bir sembol veya simgeyi çizin.
  • Etki ve sonuç: Hikayenizin başarısını ve etkisini nasıl ölçeceğinizi belirleyin. Neleri ölçeceğinizi ve zaman içinde hangi sonuçları elde etmeyi hedeflediğinizi gösteren basit bir grafik çizin. Büyük düşünün: Hedeflemeye değer bir hedef belirleyin.
  • Plan ve zamanlama: Hikayenizi nasıl anlatacağınızı düşünün ve istediğiniz sonucu elde etmek için atacağınız adımları gösteren basit bir zaman çizelgesi veya kilometre taşları takvimi çizin.

Çizimin basitliğinin gücü, özellikle sunumlarımızın ve toplantılarımızın çoğunun uzaktan gerçekleştiği bu dünyada en dinamik düşünürlere ve sunuculara dönüşmemizi sağlıyor.

Dan Roam

Bağlantı yoluyla fikirleri ateşleyin

Jeremy Utley

Jeremy Utley

Yönetici Eğitimi Direktörü

Jeremy Utley, Stanford Üniversitesi'ne bağlı d.school'da yönetici eğitimi direktörüdür.

Beyinlerimiz sıfırdan yeni materyaller üretmez. Bir fikir, mevcut bilgi parçalarını beklenmedik bir şekilde bir araya getirmemiz ve yeni bağlantılar kurmamız sonucunda ortaya çıkar.

 

Jeremy Utley , fikirlere ilham vermenize ve yenilikçi düşüncenin benimsenmesine yardımcı olacak birkaç önemli ipucu paylaştı:
  • İnovasyon büyük çaplı bir oyundur: Daha iyi fikirler istiyorsanız, daha fazla fikre ihtiyaç duyarsınız.
  • Daha fazla fikir edinmek için yeni kaynaklar arayın: İş ortaklarını, müşterileri ve diğer ilham kaynaklarını ve hayal gücünü harekete geçiren beklenmedik unsurları belirleyin.
  • İnovasyon değişkenliği yüksek bir faaliyettir: Dahi fikirler bulma olasılığınızı artırmak için mantıksız fikirlere de katlanmanız gerekir.
  • İyi fikirler istiyorsanız iyi bağlantılar bulmaya çalışın: Mevcut ekibinizin, organizasyonlarınızın ve hatta sektörünüzün dışına bakın.

Bir yenilikçinin temel görevlerinden biri, planlı bir şekilde beklenmedik ilham kaynakları aramaktır.

Jeremy Utley

Mutluluğu büyütün ve olumlu alışkanlıkları destekleyin

En iyi siz olun

Jonathan Fader

Jonathan Fader

Eski Zihinsel Kondisyon Direktörü

Jonathan Fader, önceden New York Football Giants ve New York Mets'te çalışmış bir zihinsel kondisyon direktörüdür.

Jonathan Fader'a göre rutinler bizim kendi kişisel başyapıtlarımızdır - sadece onları yaratmak için doğru araçlara ihtiyacımız vardır.

 

Olumlu bir alışkanlığın sürdürülebilir hale getirmek için bir yapı oluşturmak gerekir. Bu anlayıştan yola çıkan Fader, olumlu davranışların gelişimini teşvik etmek isteyen liderlerin uygulayabileceği, "ne", "neden", "nasıl" soruları odaklı bir yaklaşım geliştirdi.

  • Ne
    "Ne" tamamen hedefinizi belirlemek ve onu aklınızda tutmanın yollarını bulmakla ilgilidir. Örneğin Fader, hedefleri için gitar, egzersiz, meditasyon ve esneme anlamına gelen GEMS adında bir kısaltma oluşturdu.
  • Neden
    Bir alışkanlık oluşturmak için, tutarlılığa ilham veren bir iç motivasyon belirlemeniz gerekir. Değerlerinizle bağlantılı bir şeyle başlayın - ebeveyn olarak rolünüz, tutkularınıza bağlılığınız veya hayatınız için uzun vadeli vizyonunuz.
  • Nasıl
    Bir davranışın alışkanlık haline gelmesi ne kadar sürer? Araştırmalar, bir şeyi kanonlaştırmak ve otomatik hale getirmek için 66 gün - iki aylık bir plan - gerektiğini kanıtlamıştır. Ama nasıl tutarlı hale gelebiliriz? Görmek istediğimiz davranışlara ilham vermenin yollarını bulmalıyız; bu da genellikle alışkanlıklarımızı oyunlaştırarak, bağ kurarak ve koruyarak yapılabilir.

Benim için, bir ekibe liderlik etmek daha fazla psikolojik güvenlik sağlamak anlamına geliyor. İnsanların gerçekten kendileri olabileceği deneyimleri nasıl yaratabiliriz?

Jonathan Fader

Olumlu alışkanlıkları ulaşılabilir hale getirin

Lewis Howes

Lewis Howes

Yaşam Tarzı Girişimcisi, Yüksek Performanslı İş Koçu & Yazar

Lewis Howes bir yaşam tarzı girişimcisi, yüksek performanslı iş koçu, yazar ve eski bir sporcudur.

İyi alışkanlıklar büyümeye yol açarken, kötü alışkanlıklar hüsranla sonuçlanır. İyi bir alışkanlık, mevcut rutinlerimizin tamamen elden geçirilmesi anlamına gelmek zorunda değildir, bunun yerine bakış açımızı geliştirmeye ve zihniyetimizi değiştirmeye yardımcı olan küçük, başarılabilir, tutarlı kazanımlar anlamına gelir. Pozitiflik için en önemli şey tutarlılıktır ve Lewis Howes'a göre liderler hem ekiplerinde hem de kendilerinde büyümeyi sağlamak için bu beş alana odaklanabilirler:

  1. Farkındalık: Birçoğumuz olumsuz düşünceleri nasıl yöneteceğimizi bilmiyoruz, bu yüzden pozitiflik duygusu elde etmek için sosyal medya veya ekran başında geçirilen süreler gibi kolay alternatifler arıyoruz. Bu alışkanlıklar konusunda kendimizi acımasızca eleştirmemiz gerekmese de bizi neyin buna ittiğini anlamak için zihin yapımızı incelememiz gerekiyor.
  2. Başkalarını desteklemek: Bizim için en önemli olan insanlarla kaliteli zaman geçirmemiz, onları desteklememiz ve bu ilişkilere anlamlı bir biçimde sürekli olarak yatırım yapmamız gerekir.
  3. Fiziksel sağlık: Su için, fiziksel aktivitelerinizi planlayın, mola verin, uyuyun. Takviminize hatırlatıcılar koyarak bu aktiviteleri unutmayın veya göz ardı etmeyin.
  4. Hizmet: Dr. ElizabethDunn tarafından Harvard'da yapılan bir çalışmada, bazı katılımcılardan kendileri için para harcamaları, diğerlerinden ise başkaları için harcamaları istenmiştir - ikinci grup günün sonunda kendilerini daha mutlu olarak değerlendirmiştir. Başkalarına verdiğinizde, karşılığında çok daha fazlasını alırsınız ve daha sürdürülebilir bir mutluluk biçimi yaratırsınız.
  5. Minnettarlık: Sahip olduklarımız için teşekkür ettiğimizde bundan daha fazlasını elde ederiz. Bu minnettarlığın zihninizi rahatlattığını ve genel sağlığınızı iyileştirmeye yardımcı olduğunu ifade edin. İster bir minnettarlık günlüğü tutarak, ister arkadaşlarınıza mesaj bırakarak veya sadece bir ekip çağrısı üzerinden duygularınızı paylaşıyor olun, minnettarlığınızı sürekli olarak dile getirdiğinizden emin olun.

'Hayatımın amacı bu' konusunda %100 net değilseniz, faydalı olmanın bir yolunu bulun. Bir misyona, bir amaca, bir şirkete, bir ekibe, bir ortağa, bir aileye, her ne olursa olsun, hizmet etmek için nasıl ortaya çıkabilirim? Bu başlı başına bir vizyondur.

Lewis Howes

Empatiyi bir beceri olarak geliştirmeyi öğrenin

Jamil Zaki

Jamil Zaki

Stanford Profesörü & Yazar

Jamil Zaki, bir Stanford profesörü ve "The War for Kindness: Building Empathy in a Fractured World" kitabının yazarıdır.

Google tarafından yapılan araştırmalara göre, empati etkili işbirliğini, daha kapsayıcı tutumları ve daha mutlu çalışanları teşvik ediyor. Kurumlarını empatik olarak gören çalışanlar genellikle daha yüksek morale ve daha az strese sahip olurlar ve sonuç olarak işten ayrılmalar azalır.

 

Empati, daha iyi liderler yaratmanıza da yardımcı olur. Yönetim tarzlarını etkileyen empati odaklı bir zihin yapısına sahip liderler, çalışanların ihtiyaçlarını onların gelişmesine yardımcı olacak şekilde ele alabilir ve yapıcı geri bildirimler sağlayabilirler.

 

Sıkça karşılaştığımız kavram olsa da empati konusunda birkaç yanlış anlaşılma mevcuttur. Bazı kişiler bu becerinin ulaşılamaz veya geliştirilemez olduğunu düşünür. Bu durum, empati hakkında çok sayıda mitin doğmasına yol açmıştır.

 

İşte Jamil Zaki 'nin çürüttüğü üç efsane:

 

Efsane #1: Empati bir özelliktir

Gerçek: Empati bir kişilik özelliği değil, bir zihniyettir. Ve empati, geliştirmeye devam edebileceğimiz bir şeydir - tıpkı egzersiz yapıp bir kası büyüttüğünüz gibi, şefkat ve anlayış kapasitenizi de büyütebilirsiniz.

 

Efsane #2: Meslektaşlarımızın neler yaşadığını anlayabiliriz

Gerçek: Özellikle iş yerinde, insanlar güçlendikçe empati kaslarımız körelebilir. Liderler genellikle sahip oldukları pozisyonlara insanları anlayabildikleri ve onlarla bağlantı kurabildikleri için gelirler, ancak bu pozisyona geldiklerinde empati duygularını da kaybedebilirler. Bu paradoksu çözmek için liderlerin yalnızca başkalarının gerçekliğini hayal etmeleri değil, aynı zamanda başkalarının gerçekliği hakkında bilgi edinmeleri de gerekir.

 

Efsane #3: Empati tek başına yapılan bir spordur

Gerçek: İnsanlar çevrelerindeki kişilerin olumlu davranışlarını kopyalama eğilimindedir. Empati de bir istisna değildir, yani tek bir kişiden ziyade bir kurumun kültürü aracılığıyla varlığını sürdürür. Empati sosyal bir norm haline geldiğinde, insanlar empatik olmak için çok daha fazla motive olurlar ve bu da gözle görülür, yaygın bir nazik davranış yaratır.

İşin geleceği hakkında daha derin bir şekilde düşünebileceğimizi umuyorum. Sosyal bağlantının şu anda olduğundan çok yoğun bir şekilde çalışma alanlarımızın odak noktası haline geldiğini hayal edin. Bence bu yaklaşım daha başarılı olmamızı sağlayabilir ancak belki de daha da önemlisi, iş yerinde daha iyi bir insan olmamıza yardımcı olabilir.

Jamil Zaki

Çalışma hayatını daha insani hale getirin

En iyi uygulamaları karşılama veya motivasyon konusunda olması fark etmeksizin tüm uzmanların görüşlerinde aynı sonuca ulaşıyoruz: iş yerinizi daha insani hale getirin.

 

Her şey çalışanlarınızı önceliğiniz haline getirmekle başlar. Çalışanlarınızın ihtiyaçlarının, özellikle de bu ihtiyaçlar açıkça belli olmadığında, karar alma süreçlerinize etki etmesini sağlayın. Çalışan öncelikli bir yaklaşım, çalışma ortamını sürdürülebilir kılma konusunda kilit başarı faktörü olacaktır.

 

Bu yaklaşımı, Zoom platformunda bulunanlar gibi çalışan deneyimi için optimize edilmiş çözümlerle desteklemek de önemlidir. Zoom'da, bu yeni esnek gelecek için optimize edilmiş deneyim öncelikli çözümler geliştiriyoruz. Örneğin, yapay zeka teknolojisinin stratejik uygulaması yoluyla hem yüz yüze hem de uzaktan çalışanlar için eşitliği teşvik eden kapsayıcı bir deneyim yaratmak üzere tasarlanan Zoom Rooms Akıllı Galeri' yi ele alalım. Bunu, insanları gerçekten bir araya getirmek için gerçek zamanlı dil deşifremizle birleştirin ve çalışanların kendilerini duyulmuş, bağlı, dahil edilmiş ve eşit hissederken küresel olarak çalışmasını sağlayın.

 

Anlamlı iş, düşünceli liderlikle başlar. Olabildiğiniz en iyi lider olmanızı sağlayacak doğru süreçleri ve ürünleri bir araya getirin.