İş Birliği

İş birliği platformlarının yeni yatırım getirisi

Maliyet ve konsolidasyondan benimseme ve sonuçlara

Güncelleme tarihi November 17, 2025

Yayınlanma tarihi October 29, 2025

İş birliği platformlarının yeni yatırım getirisi
Kimberly Storin
Kimberly Storin
Pazarlamadan Sorumlu Yönetici

Kimberly Storin, markaları dönüştürmesi ve sürdürülebilir büyüme sağlamasıyla bilinen bir pazarlama ve iletişim yöneticisi. Zoom’da pazarlamadan sorumlu yönetici olarak görev yapıyor ve marka, iletişim, ürün pazarlama, kurumsal pazarlama ve bölgesel pazarlama ekiplerini yönetiyor.  

Kim, Zoom’a 2025 yılında Zayo’dan katıldı. Pazarlama ve iletişimden sorumlu yönetici olarak görev yaparken şirketin ilk pazarlama departmanını kurdu, marka itibarını yükseltti, üç satın alma gerçekleştirdi ve üst üste üç yıl rezervasyon ve gelir artışına katkıda bulundu. Kim, Zayo’dan önce bir SaaS girişiminden bir Fortune 50 şirketine kadar çeşitli teknoloji şirketlerinde pazarlama yöneticiliği rollerini üstlendi ve kariyerinin başlarında Deloitte’ta birleşme ve satın alma danışmanlığı yaptı. Kimberly, Women’s Fund for the Austin Community Foundation’ın başkanlığını yapıyor ve aynı zamanda Women in Revenue Austin şubesinin kurucu üyesi. 

Austin’deki Teksas Üniversitesi’nin Yönetim Bilgi Sistemleri bölümünden İşletme Lisansına ve Güney Kaliforniya Üniversitesi Marshall İşletme Fakültesinden Yüksek Lisans derecesine sahip.

Kısacası

  • İş birliği araçlarına yapılan rekor yatırıma rağmen üretkenlik artışları tam olarak anlaşılamıyor.
  • Tek platform konsolidasyonu, verimlilik yerine genellikle zorluklara neden olabiliyor.
  • Gerçek iş birliği yatırım getirisi, lisans sayısından değil benimsemeden, deneyimden ve ölçülebilir sonuçlardan geliyor.
  • Zoom tarafından yaptırılan ve Deloitte tarafından yürütülen yeni araştırma, iş birliği platformuna yapılan yatırım ile değer arasındaki boşluğun yöneticiler tarafından nasıl kapatabileceğini gösteriyor.

İş birliği paradoksu

Kuruluşlar yıllardır iş birliği teknolojilerine büyük yatırımlar yapıyor olsa da bu araçların çalışanlarını daha üretken hâle getirdiğini kanıtlayabilen kuruluş sayısı çok az.

Deloitte ve Zoom’un The Productivity Payoff of Next-Generation Collaboration başlıklı en son araştırması, çoğu kuruluşun hâlen iş birliği platformları ile ölçülebilir sonuçlar arasında bağlantı kurmakta zorlandığını gösteriyor. Araçları birleştirme ve bütçeleri kontrol altında tutma konusunda baskıyla karşı karşıya kalan BT yöneticilerinin çoğu, süreçleri kolaylaştırma telaşı içinde zorlukları ortadan kaldırmak yerine yeni zorluklara neden oluyor.

Mesaj açık: İş birliği platformlarının değeri yanlış tanımlanıyor. Üretkenlik konusu hâlâ çözülmedi ama çözülmek zorunda da değil.

Başarı; düzenlenen toplantılar, verilen lisanslar ya da sağlanan çalışma süresi gibi kriterlerle ölçülse de asıl önemli olan şey momentumdur: daha güçlü benimseme, daha hızlı kararlar ve anlamlı işler için daha fazla zaman.

Araştırmanın gösterdikleri

Deloitte’un araştırması, kurumsal iş birliğinin yeni çağını şekillendiren üç gerçeği ortaya koyuyor:

  • Toplantı sürtüşmeleri her yerde. Çalışanlar haftada ortalama 25 saatlerini toplantılara hazırlanmak, toplantılara katılmak veya toplantıları takip etmek için harcıyorlar. Bu, haftada tam üç günün iş yerine koordinasyona harcandığı anlamına geliyor.
  • Yeni nesil özellikler, ölçülebilir yatırım getirisi sağlıyor. Otomatik toplantı özetleri, akıllı tekrarlar ve entegre iş akışları gibi yapay zekâ destekli özelliklerden aktif bir şekilde faydalanan kuruluşlar haftada ortalama üç saat tasarruf ediyor. Bu zamanı daha yüksek değerli, stratejik çalışmalara harcayabilirler.
  • Zorlama konsolidasyon, verimsizlik yaratıyor. Çözümleri basitleştirmeye yönelik çabalara rağmen kullanıcıların %90’ı birden fazla platform kullandığını ve seçimlerini niyete ve katılımcılara göre yaptığını bildiriyor. Tek bir platformda standardizasyon sağlamaya çalışmak, esnekliği azaltıyor ve üretkenliğe zarar veriyor.

Ana fikir: Başarı, araçları kullanımdan kaldırmayla veya tekdüzeliği zorlamayla değil benimsemeyle, yeni nesil özellikleri kullanmayla ve sonuçları ölçmeyle geliyor. 

Zoom’da bunu nasıl görüyoruz: Benimsemeden sonuçlara

İş birliğinin geleceğini sahip olduğunuz araçların sayısı değil, ekiplerinizin işleri halletmek için onları nasıl kullandığı belirleyecektir. İş birliği, çalışan dostu olduğunda benimseme gelir ve üretkenlik hız kazanır. Deloitte’a göre, yeni nesil özellikleri kullanan kurumsal işletmeler her hafta çalışan başına yaklaşık 3 saati geri kazanabiliyor. Bu, büyük ABD kuruluşlarında 134 milyar USD’lik potansiyel üretkenlik değeri anlamına geliyor. Bu da en büyük yatırım getirisinin konsolidasyondan değil, benimsemeden kaynaklandığını gösteriyor.

En başarılı kuruluşlar odak noktalarını kullanım metriklerinden sonuç metriklerine kaydırıyor: çalışanlara geri verilen saatler, daha hızlı alınan kararlar ve ekipler arasında daha yüksek katılım. Bu düşünce yapısını benimseyen yöneticiler, iş birliği platformlarını bir maliyet merkezinden kuruluş genelinde değeri artıran bir üretkenlik lokomotifine dönüştürebiliyor.

İnsanlar Zoom’u zahmetsiz olduğu için tercih ediyorlar. Sadelik ve sezgisellik, olsa iyi olacak özellikler değil, olması gereken özelliklerdir. İnsanların katlanmak zorunda oldukları araçlar ve gerçekten benimsedikleri araçlar arasındaki farktır.

Yapay zekânın avantajı: önemli olanı ölçmek

Yapay zekâ, iş birliğinin değerini ölçülebilir hâle getirerek bu değişime hız veriyor. Yapay zekâ, ekiplerin tasarruf ettikleri zamanı, ortadan kaldırdıkları zorlukları ve geri kazandıkları odağı görmelerine yardımcı oluyor.

Zoom AI Companion*, toplantıları otomatik olarak özetleyerek, önemli eylem maddelerini kaydederek ve görüşmeleri momentuma dönüştürerek bunu hayata geçirebilir. Bu mikro verimliliklerin her biri toplanarak makro bir avantaj oluşturur: ölçülebilir yatırım getirisi.

Diğer bazı platformlar yapay zekâ özelliklerini yeni yeni piyasaya sunarken Zoom sıradaki adımı tanımlamaya başladı bile: sizin çalıştığınız her yerde çalışabilen yapay zekâ. AI Companion, Microsoft Teams toplantılarından Word belgelerine kadar uygulamalardaki önemli bilgileri toplamak üzere Zoom Workplace’in ötesine geçerek birleşik üretkenliği tüm dijital çalışma alanınıza getiriyor.

Deloitte’un bulguları da bunu doğruluyor: Yapay zekâyı iş birliği iş akışlarına entegre eden kuruluşlar, kararları daha hızlı alıyor ve daha yüksek çalışan memnuniyeti bildiriyor.

Sonuç olarak

İş birliğinin değerini nasıl tanımlayacağımız konusunda bir dönüm noktasındayız. Bu konu artık sadece maliyet tasarrufuyla veya konsolidasyonla ilgili değil sonuçlarla, benimsemeyle ve insan bağlantısıyla ilgili.

BT yöneticilerinin cevaplaması gereken soru “Kaç tane araç kullanıyoruz?” değil, “Çalışanlarımız kullandığımız araçlardan ne kadar değer elde ediyor?”

İş birliği platformları, bir BT ihtiyacından işletmenin büyümesini sağlayan bir itici güce dönüştü. Çalışanlar için geliştirilen ve yapay zekâ destekli olarak tasarlanan Zoom, zorlukları ortadan kaldırarak, iş akışlarını basitleştirerek ve ekiplere zamanlarını geri vererek kuruluşların bağlantıları ölçülebilir üretkenliğe dönüştürmelerine yardımcı oluyor.

Üretkenlik hâlâ çözülmemiş bir konu gibi görünebilir ama doğru kolaylık, benimseme ve yapay zekâ kombinasyonuyla öyle olmak zorunda değil. Çünkü iş birliği sorunsuz bir şekilde işlediğinde insanlar en iyi işlerini çıkarabilirler ve gerçek yatırım getirisi tam da burada başlar.

Araştırmanın tamamını inceleyin

Deloitte × Zoom’un “Value of Collaboration” çalışması, bu bulguların ardındaki verileri daha detaylı olarak inceliyor.

 

Bu araştırmanın kuruluşunuz için ne anlama geldiği hakkında Deloitte ve Zoom ile görüşmek için 13 Kasım saat 10.00’da (PST) / 13.00’te (EST) düzenlenecek web seminerimize katılabilirsiniz.

*Zoom AI Companion, şartları karşılayan ücretli Zoom Workplace planlarında kullanılabilir. Tüm bölgeler veya sektörler için sunulmayabilir. 

Müşterilerimiz bizi seviyor

Okta
Nasdaq
Rakuten
Logitech
Western Union
Autodesk
Dropbox
Okta
Nasdaq
Rakuten
Logitech
Western Union
Autodesk
Dropbox

Zoom - Tek Platformdan Bağlantı